Online gayrimenkul yatırım pazarı olan Cadre, kazandığı finansman kaynağını ciddi oranda arttırmayı başardı. Yıkıcı yeniliklerden biri olarak görülen ve faaliyete başladığı ilk günden beri takip edilen Cadre girişimi, büyük bir hız ile büyümeye devam ediyor. Cadre girişiminin Haziran 2015’teki değeri 527 milyon dolar iken Mayıs 2017 itibariyle toplam değeri 805 milyon dolara kadar ulaştı. Bu, iki yıl içerisinde yaklaşık yüzde 52’lik bir büyüme anlamına geliyor.
Cadre, emlak sektöründe yıkıcı değişim gerçekleştiren girişimlerden birisi. Teknoloji odaklı bir yaklaşımla kurumsal kalitedeki gayrimenkullere yatırım yapılmasını kolaylaştırıyor. Bu platform, kalifiye yatırımcıları ve kurumları, tamamen tetkik edilmiş gayrimenkul yatırım fırsatlarına doğrudan bağlayarak sürecin daha şeffaf ve daha ekonomik olmasını sağlıyor.
Cadre’nin yatırım ekibi, önde gelen kurumlardan 45 milyar doların üzerinde gayrimenkul ticaret deneyimini kullanıcılara sunuyor. Blackstone, Starwood, Baupost, Goldman Sachs ve GEM Realty Capital gibi önde gelen yatırım firmalarının profesyonellerinden oluşan bir ekibe sahip. Yatırım komitesi, Vornado Realty Trust’ın CEO’su ve Goldman Sachs’ın gayrimenkul yatırım bankacılığı bölümünün başında olan Michael Fascitelli tarafından yönetiliyor.
Geniş ağı, kayda değer bilanço değeri ve tercih edilen sermaye ortaklığındaki ünü, farklı fırsatların istikrarlı akışına sebep oluyor. Buldukları çekici fırsatlara yatırımcı arayan Cadre ekibi, bunu uygularken titiz bir yaklaşım sergiliyor. Her işlem ile ilgili operasyonel ve yerel piyasa uzmanlığına sahip üst düzey operatörler ile ortaklık yapıyorlar. Müşterilerin yanında yatırım yapılıyor ve yatırımcılar adına varlık yönetimi ve gözetim sorumlulukları üstleniliyor.
Cadre sisteminde mühendislik ve ürün ekipleri için de önde gelen teknoloji firmaları ile görüşülüyor. Teknolojiye ve veri bilimine odaklanan Cadre girişimi, farklı kaynaklara ulaşma, daha verimli taahhütler oluşturma ve dönüşebilir müşteri hizmetleri sunma konularında kullanıcılara başarılı bir deneyim sunuyor.
Cadre’nin ücret yükü, geleneksel fon yapısına kıyasla yüzde 40 daha düşük ve çift karakterli faizler söz konusu değil. Yatırımcılar, mülkiyet seviyesindeki amortismanın getirdiği vergi özelliklerinden cari gelir karşısında bir kalkan olarak yararlanıyor. Tüm bunları uygularken veri biliminden ve teknolojiden yararlanan Cadre ekibi, geleneksel kaynak, çaba ve varlık yönetimi süreçlerini geliştirmeyi başarıyor.
Cadre platformu, her ne kadar emlak yatırım sürecini kolaylaştırıyor olsa da girişimin endüstriyi bozucu etkilerinden de bahsediliyor. Çünkü Cadre, diğer kitle fonlaması girişimlerinde olduğu gibi yatırımcıların ticari bir mülk üzerinden küçük hisseler satın almasını da sağlıyor. Şirket, bir kredi hattı kullanarak emlak fırsatlarına yatırım yapıyor ve daha sonra bu mülklerin küçük paylarını platform üyelerine satıyor.
Aslında girişimin sunduğu öncül basit: Tasarruf sahipleri, geleneksel evrak işçiliği ve aracılık ücretleri olmadan göze alamayacakları binalara küçük hisseler sayesinde yatırım yapabiliyorlar. Ancak bu durumun endüstride oyun bozucu nitelikte olduğunu savunanlar da var. Ya bir yatırımcı fikrini değiştirirse veya aniden paraya ihtiyacı olursa? Normal şartlarda gayrimenkul yatırımcıları hisselerini satabilirler. Ancak kitle fonlamasında Cadre, böyle kolay bir çıkış yapmayı sunmuyor.
Cadre girişiminde bir yatırımcı satın aldığı hisseyi satmak istediğinde, bunu Cadre üyelerinden birine satmak zorundadır. Dolayısıyla Cadre girişiminin hiçbir şekilde kayba uğramaması hedefleniyor.