Sanal turlar ve 3D gibi teknolojilerin giderek popülerlik kazanmasıyla, daha çok alıcı da evleri görmeden önce teklifler yapmaya başladı. En azından Amerikalılar için durum böyleyken, ülkede yaşayanların 3’te 1’i alacağı yere gitmiyor bile! Redfin araştırma raporu geçen yılın Kasım-Aralık aylarında ev satın alan 1500 kişiyle anket yaparak bu sonuçlara ulaştı.
Redfin’e göre toplamda ev satın alanların yüzde 35’i bu iki aylık periyotta evi kendi gözleriyle görmedi bile. 2016 yılının Haziran ayında ise bu rakam sadece yüzde 19’du ve teknolojik gelişmelerle sayı giderek arttı.
Yaş gruplarına baktığımızda ise daha genç nesillerin evi görmeden satın almaya daha yatkın olduğunu görüyoruz. Milenyum çağı gençlerinin yüzde 45’i evi yerinde ziyaret etmezken, Redfin’e göre bunun sebebi genç yetişkinlerin teknolojiyi kullanırken daha rahat olması ve online bilgilere güvenmeleri.
Evleri web üzerinden görmekte kullanılan en popüler araçlardan birisi ise FaceLive oldu ve 3D turlarla potansiyel müşteriler evin içini de gezme imkanı buldu. Çocuk bekleyen bir ailenin taşınmasına yardımcı olan ve video tur ile bölgedeki evleri gezdiren emlakçı Angela Hunter ise şu sözleri kullandı;
‘Onları video tura çıkarırken sesler, kokular ve kaplamalar gibi sanal olarak tecrübe edemeyecekleri şeyler hakkında çok dikkatli oldum. Video ile tespit edemeyecekleri kusurlardan bahsettim. Bu yüzden de eve kendileri geldiğinde de hiçbir şey şaşırtıcı olmadı. Bu belki bir eve taşınmanın en kolay yolu değil fakat teknoloji sayesinde birlikte kusursuz seçimi yapmayı başardık.’
Emlak ofisleri ve danışmanların teknoloji uyumlu iş stratejileri geliştirmesi ve Y kuşağını hedef pazar haline getirmesi emlak pazarlama sürecinde başarılı sonuçlar alınmasını sağlayacaktır. Bu anketin Amerika'da veya başka bir ülkede yapılmasından ziyade ortaya çıkan verinin iyi analiz edilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulayalım.