Gayrimenkul, yatırımcılar için yaygın olarak çekici bir varlık sınıfı olarak kabul edilmektedir. Bunun nedeni, çeşitlendirme (hisse senetleriyle daha az korelasyon nedeniyle), aylık gelir ve enflasyondan korunma gibi çeşitli avantajlar sunmasıdır. İkincisi, “enflasyondan korunma” olarak bilinir ve gayrimenkulün yükselen fiyatların olduğu dönemlerde değer kazanma eğiliminden kaynaklanır.

Satın alınabilirlik, elbette, çoğu gayrimenkule yatırım yapmanın önündeki en büyük engeldir. Dünyanın dört bir yanındaki emlak piyasaları balon bölgesine ulaştı ve insanların kapıdan içeri adım atmasını inanılmaz derecede zorlaştırdı.

Neyse ki, pahalı ve ulaşılmaz mülklere yatırım yapmanın daha kolay yolları var. Bunlardan biri, gelir getiren gayrimenkullerin sahibi ve işletmecisi olan ve çoğunlukla halka açık olan bir şirket türü olan bir gayrimenkul yatırım ortaklığında (GYO) hisse satın almaktır.

Bir GYO'ya yatırım yapmak, halka açık diğer herhangi bir şirketin hisselerini satın almaya benzer. Ayrıca, bir GYO sepetine sahip olabilen borsada işlem gören fonlar ve yatırım fonları da vardır. Son olarak, bazı GYO'ların özel olduğunu, yani borsalarda işlem görmediklerini unutmayın.

Yukarıda gösterildiği gibi, GYO'lar pazarın farklı sektörlerine odaklanmaktadır. GYO'ların farklılıklarını anlamak, bir yatırım yapmadan önce dikkate alınması gereken önemli bir adımdır.

Örneğin, Prologis dünyanın en büyük lojistik gayrimenkul portföyünü yönetmektedir. Bu, dünya çapındaki depoları, dağıtım merkezlerini ve diğer tedarik zinciri tesislerini içerir. Bu GYO'nun e-ticaretteki daha fazla büyümeden fayda sağlayacağını varsaymak mantıklıdır.

Realty Income ise ABD ve Avrupa'da 11.100'ün üzerinde ticari gayrimenkul portföyüne sahiptir. Bu mülkleri, GYO'nun yıllık gelirinin %8,1'ini oluşturan Walgreens ve 7-Eleven gibi büyük markalara kiralıyor.

İzlenecek Trendler

Gayrimenkul talebi, dünya çapında bulunan kapsayıcı trendlerden büyük ölçüde etkilenebilir. Bunlardan biri, dünyadaki birçok şehirde konut maliyetini büyük ölçüde artıran nüfus artışı ve kentleşmedir.

Ayrıca, depo alanı talebinde bir patlamayı tetikleyen e-ticaretin artan yaygınlığı da bulunuyor. Küresel olarak, e-ticaret toplam perakende satışların sadece %19,6'sını oluşturuyor. Bu rakam yükselmeye devam ederse, endüstriyel gayrimenkul fiyatları sağlam ve uzun vadeli büyüme için hazır olabilir.