Günümüzde küresel risk analizleri, döviz yatırımından dış yardıma kadar her konuda karar verebilmek için büyük bankalar, yatırım fonları ve hükümetler tarafından kullanılıyor. Dünyada olup bitenler, küresel belirsizlikler, siyasi kutuplaşmalar, çevre sorunları, göç sorunu ve benzeri sorunlar, yapılacak yatırımları her zamankinden daha çok etkiliyor.
Siyasi risk, günümüzde her zamankinden daha fazla önem sahibidir. Şok seçimlerin ve jeopolitik istikrarsızlığın geniş kapsamlı etkilerinden değişen düzenlemelerin ve sosyal huzursuzluğun günlük etkilerine kadar, siyasi faktörler yatırım kararlarını giderek daha fazla etkiliyor.
Fakat siyasi faktörlerin tespit edilmesi zordur ve onları ölçmek daha da zordur. Çünkü genellikle bir yatırım denkleminden çıkarlar. Bu nedenle karar vericiler ve analistler, siyaseti varlık dağıtımı veya risk yönetimi stratejilerine dâhil edemezler. Bunun yerine, kritik kararları gerçek zamanlı olarak yapmak için geçici raporlara ya da statik göstergelere dayanırlar.
İlgili Makale: 2017-2018’de Emlak Endüstrisini Tehdit Eden Sorunlar
Bildiğiniz gibi emlak sektörü de iş dünyasındaki en önemli yatırım yapılacak alanlarından biridir. Hatta ilk sıralarda yer aldığını söylemek mümkündür. Peki, günümüzün küresel risk analizi içerisinde yer alan çeşitli sorunlar, yatırım dünyasını nasıl etkiliyor? Bu tür sorunlar, ticareti, gezi ve göç politikasını etkilemekle birlikte sınır ötesi yatırımları da son derece etki altına alıyor. Faiz oranlarının artması ve enflasyon ise orta sınıfın ev sahibi olmasını zorlaştırarak emlak yatırım alanını derinden sarsıyor.
Hal böyle olunca yatırım alanında dikkat edilmesi gerekenler arasına değerlemenin yanı sıra siyasi ve politik riskler de ekleniyor. Sonuç olarak şirketler artık küresel risk analizlerine daha çok değer veriyor ve bu alandaki her yeniliği takip ediyorlar.
Girişimciler ise iş dünyasındaki her türlü ihtiyacı takip ederek bu ihtiyaçları karşılamak adına yeni girişimler ortaya koyuyorlar. Bunlardan biri de yapay zekâ teknolojisini kullanarak şirketlere özel küresel risk analizleri hazırlayan GeoQuant oldu. Bu girişim, hizmete açılmasından bu yana geçen süre içinde, İtalya ve Meksika’da artan siyasi istikrarı ve sermaye piyasalarının değerindeki yükselişin yanı sıra Brezilya’da pazar kaybına uğramadan önce gerçekleşen siyasi iktidardaki çöküşü doğru analizler ile öngörmeyi başardı.
Büyük varlık yöneticilerinin ve büyük şirketlerin artık siyasi riskin yatırım ortamında giderek artan bir faktör olduğunu fark ettiklerini belirten GeoQuant’ın Başkanı Mark Rosenberg, uzun zamandır siyasi risk ölçmeye yarayan basit bir ölçüm aracını bulmanın peşindeydi. Böyle bir girişimin henüz var olmadığını fark ettikten sonra kolları sıvadı ve ekibi ile birlikte bu sürecin biraz teknoloji ile otomatikleştirilebileceğini düşündü.
GeoQuant, küresel yatırımcılara, analistlere ve diğer karar vericilere siyasi riskleri gerçek zamanlı olarak tespit edip onları takip etme ve fiyatlama konusunda yardımcı oluyor. Üstelik tüm bunları yaparken politika bilimi ile bilgisayar bilimini birleştiriyor. Makine öğrenimi dediğimiz yapay zekâ teknolojisinin bir dalı olan yöntem ile büyük miktarda veri, haber ve sosyal medya içeriğine erişilebiliyor. Bu veriler, siyaset bilimciler ve ülke uzmanları tarafından geliştirilen uygulanabilir politik risk puanlarına dönüştürülüyor. Sistem ise bu puanları algılayabilecek algoritmalara sahipler.
GeoQuant, daha önce ölçülmesi düşünülmeyen faktörleri sistemleştirmek ve ölçmek için gelişmiş teknolojiyi kullanarak siyasi risk yönetmek adına uygulanan geleneksel yaklaşımları değiştiriyor. Yazılım, analistlere ve yatırımcılara, piyasadaki riskleri tanımlamak ve gerçek zamanlı olarak karşılaştırmak için kapsamlı ve analitik bir araç seti sunuyor. Özelleştirilebilir olan bu platform, kullanıcıların riskleri portföylerine ve işletme hedeflerine uyarlamalarına olanak tanıyor.