Kaç şapka giyiyorsunuz? Bir gayrimenkul danışmanı olarak ne yazık ki sadece iyi bir satışçı değil, aynı zamanda iyi bir pazarlamacı, finans direktörü, problem çözücü, müzakereci, bilgisayar tamircisi, legal danışman, müşteri temsilcisi, girişimci ve tabi ki bir işletme sahibi olmak durumundasınız. Yani aslında kendi danışmanlık firmanızın yöneticisi, müdürü, patronu ve aynı zamanda CEO’susunuz.
Aslında iş tanımınız “jonglör” olarak değiştirilmeli, çünkü gerçekte mesleğiniz bu. Zamanınızı, paranızı, ilişkilerinizi ve ajandanızı süreli bir harmoni ve denge içerisinde tutmak zorundasınız. İş hayatınızı oluşturan bu 4 temel bileşenden birisini bile düşürürseniz geri kalan da ellerinizden kayıp gidebilir.
Sanki işler yeterince karmaşık değilmiş gibi, bir de günümüz gayrimenkul piyasası eskiye göre çok farklı. İnternet ve diğer teknolojik gelişmeler müşterilerin hayatını kolaylaştırırken küçük işletme sahiplerininkini zorlaştırdı. Artık uzmanlık alanlarınıza bir de web uzmanı, programlamacı ve IT yöneticisi başlıklarını eklemek durumundasınız.
Tüm bu teknolojik gelişmeler ışığında günümüz müşterileri daha bilinçli ve beklentileri oldukça yüksek. Size 7 gün 24 saat ulaşabilmek ve akıllarındaki soruları sorabilmek istiyorlar. Bu durum da tabi ki bir endişe kaynağı yaratıyor. Eğer ki tüm ruhunuzu bu işe adamazsanız müşterilerinizin hemen başka bir danışman seçebileceğini sık sık düşündüğünüzü tahmin ediyoruz.
Peki, bu şekilde iş hayatınız devam edebilir mi? İşlerinizi düzgünce yürütürken kendinize de nefes alacak zamanlar yaratmak için ne gibi bir strateji izlemeniz gerekiyor? Sakın bu soruya “benim özel bir hayatım yok ki” diye cevap vermeyin. Veriyorsanız da bu durum acilen değişmeli. Dünyanın en iyi satışçısı dahi olsanız kendi çevrenizle ilişkinizi devam ettiremedikten sonra ne anlamı var ki?
İyi haber ise şu; aslında hem iş hem de özel hayatınızı kontrol edecek güce sahipsiniz. Yani aslında başarılı olmak için ruhunuzu bu mesleğe adamanıza, 10 yıl uykusuz kalmanıza ya da yıllarca tatil yapmamanıza gerek yok.
Nasıl mı? Öncelikle kendinize karşı dürüst olacaksınız. Şimdi biraz geriye gidin ve bu mesleğe neden başladığınızı düşünün. Gayrimenkul danışmanı olmaya karar verdiğinizde bir konut için tüm gece uykusuz kalmayı planlamamıştınız değil mi? Hayır, aksine farklı işler başarmak, insanların en büyük hayallerini gerçekleştirmelerini sağlamak, çok para kazanmak ve bu parayla hayatın tadını çıkarmak istemiştiniz. İşiniz sizin için var, siz işiniz için değil. Bunu asla aklınızdan çıkarmamalısınız.
Ayrıca kendiniz için bazı kişisel kurallar da belirlemeniz gerekiyor. Ne yapacağınıza ve neyi yapmayacağınıza karar vermelisiniz. Örneğin, ilk kuralınız ne zaman çalışacağınız ve ne zaman gerçekten kendinize zaman ayıracağınızla ilgili olmalı. Her gün, her hafta ya da en kötü ihtimalle her ay kesinlikle müşterilerinizle iletişim kurmadığınız zamanlar yaratmalısınız.
Peki, eğlenceli aktiviteleri de ajandanıza ekliyor musunuz? Cevabınız hayırsa, bu konuyla da acilen ilgilenmelisiniz.
Herkesin hayatında eğlenceye ihtiyaç vardır. Eğlence dediğimiz şey illa gece dışarı çıkmak veya diskolarda sabahlamak anlamına gelmiyor. Şehrin en manzaralı yerinde yapacağınız mangal, arkadaşlarınızla evinizde seyredeceğiniz bir film veya izleyeceğiniz bir spor karşılaşması eğlenmenizi oldukça uçlara taşıyabilir.
Kendiniz için bu tarz kurallar koymanız bazı müşterilerinizi kaybetmenize sebep olacak. Ama emin olun ki kazandığınız müşteriler kayıplarınızı kolaylıkla kapatacak. Örneğin, gayrimenkul danışmanları için koçluk yapan bir arkadaşımız işi için özel logo tasarımı bekleyen ya da tamamen özgün bir pazarlama kampanyası isteyen müşterilerle çalışmıyor.
Ona göre bildiği şeyi yapması tamamen yeni bir işe girişmesinden çok daha verimli ve ona gelen müşterilerin yeni bir logodan daha önemli şeylere odaklanması gerekiyor.
Arkadaşımız bu kuralı yüzünden müşteri kaybediyor mu? Evet, bu mümkün. Ama kazandığı şey ise uzun süreler boyunca sadakatini koruyan ve ona sürekli zaman, efor ve para yatırmak isteyen müşteriler. Yani aslında iki taraf da kazançlı.
Bir jonglör olarak hayatınızı başarılı bir şekilde devam ettirebilmek için kendinize aşağıdaki 5 soruyu sormanız gerekiyor:
1. İşimde en iyi yaptığım şeyler neler?
2. İşimde yapmadığım şeyler neler?
3. Bu şeyleri ne zaman yapıyorum?
4. Özellikle hedeflediğim şeyler ne?
5. Bu hedefler için nelerden fedakârlık yapmam gerekiyor?
Son soru özellikle önemli, çünkü iş hacminizi büyütmek için işleri basitleştirmelisiniz. İşinizin kölesi olmayın. Kendiniz için kurallar koyun ve bu kurallara uymayı alışkanlık haline getirin.